23 Ocak 2012

Mec-bur-VAN!

2011 yılının son yazısı ne kadar Burdur'la alakalıysa, 2012nin ilk yazısı da o kadar Van ile alakalı olacağını kim tahmin edebilirdi ki? Elbetteki sağlık bakanlığı, belki il sağlık müdürlüğü, ama ben değil. Van'a geçici görevlendirmemin çıktığını Antalya'da öğrendim. Personel şube müdürümüzü aradım, dedim "Benden başka kimler gidiyor?" "Henüz onları belirlemedik doktor bey" dedi. İçimden "te allaaam" dedikten sonra göz açıp kapayıncaya kadar kendimi Van'da buldum. Van kısa bir askerlik gibi geçti(askerlik yapmadım ama tahminime göre), birçok güzel anım oldu ve sanırım bana olumlu anlamda birçok şey kattı. Bendeki Van'ı maddeler halinde kısaca özetleyeyim:
Öncelikle bu görevlendirmede tanıştığım ve çokça zaman geçirdiğim güzel arkadaşlarım, başka koşullarda da görüşmeye devam etmeliyiz. Zira 10 gün nedir ki? Heç.
Verdiğimiz sağlık hizmeti ve yardımlar konusuna burada girmeyeceğim. Blog benim blogum, zorla mı?
Van, -belki de çok düşük sıcaklıklar beklediğimizden kellidir- öyle çok soğuk bir yer değil.
12 günde 1-2 kez hafif kar yağışı oldu. Çok soğuk olacak diye kat kat giyinmek de soğuğu hissetmeme sebebimiz olabilir.
Van, doğası çok güzel(göl ve Erek dağı), büyük ve tarihi(Urartular çılgın atmış) bir şehir.
" Edremit Van'a bakar
İçinde şamran akar
Öyle bir yar sevmişim
Her gören ona bakar..."
Batman'ın da güzel olduğunu güzel birinden öğrendim.
Van'da bir tane battıçıktı(bknz. Antalya terimleri) var. Sokakları labirent gibi. Trafik kuralı yok.
Çadırda sıcaklık 40 dereceleri bulabiliyor. İnsanlar soğuk hakim yerlerde ısınmasını, sıcak hakim yerlerde soğuk ortam sağlamayı iyi biliyorlar. Fakat bunun zıttını olduramıyoruz ya. Misal Antalya'da kışın evler çok soğuk, ısınmasını beceremiyoruz arkadaş.
Gece 01:00. Elimde diş fırçası ve macunu çadıra dönerken Kadir ağabeye ve richtere göre 4 küsür bir artçıya denk geldim. İyi salladı.
Teletexte ülkemizde olan depremleri zaman yer şiddet olarak an be an yazan bir sayfa var, Van'da muhtelif zamanlarda bunu açılmış görüyordum. Evet hala teletex diye bir şey var.
Kaçak ve çakma birçok ürüne adım başı rastlamak mümkün. iPhone 5: 189 lira yazan bir yere girdim. "iPhone 5 daha çıkmadı değil mi ya?" dedim. Satıcı "Bizde çıktı abi. 12 taksit yaparım." dedi.
Hasta veya hasta yakınlarıyla iletişimde sıkça gönüllü simultane çevirmen gerekebiliyor.
Van kahvaltısının ekstrem bi yanını göremedim. Aramam.
Van gölünün sodalı sularında balık olarak sadece inci kefali varmış. Yemedim ama yiyenlerin yarıdan fazlası beğenmemiş. Ayıklanmadan kızartılıyormuş inci kefalleri. Bağırsaklı bağırsaklı...
Van kalesine aşağıdan baktık. Çıkmadık, zira kapkaççılar vardı. Uzadık.
Kıtlama şeker iyi, insan uzakta kaldıkça arıyor ama şimdi aramam.
Otlu peynir, aman aman bişi değil.
Antika fotoğraf makinesi buldum mu alırım.
İçlik giymişsem pantolon denemem.
Ben "bere yakışan insan" değilim.
Gece 10 çorbası tüm ülkede kabul edilen bir öğün olmalı. Sabah-Öğle-Akşam-Gece10
Van ekmeksiz gitmez. Her yemeğe vanılır.
Van'da sebze yemeği yok. Etsiz yemek yok.
11 gece tepemde floresan ışık açıkken uyudum(kapanmıyordu). Göze atkı atarak uyumak alışkanlık yarattı, artık uyurken alnım açıktaysa üşüyor. Bunu bırakmalıyım.
Floresanı 11 gecenin yaklaşık 7sinde sabah güneşin ilk ışıkları zannedip kalktım. Hepsinde atkı gözümden sıyrılmıştı ve saat 5 küsürdü.
Vavien'e her şehirde rastgeliyor ve izliyorum.
Sabo, bir hekimin demirbaşıdır. 44 numara da olsa Çetin'meden giyerim.
Prefabrik, çok sempatik.
Hamsi tavanın hastasıyım, börülce salatasına biterim.
İçmesem de bir karton Djarum aldım, Emir'i andım.
Güney Koreli ne arar la Van'da?
Müfettiş paltosu, soğuk havaya çıkacağın dostu. Atkı ise kanka.
10dan az çocuklu aile görmeyince 4-5 iyi, kararında.
Muradiye Şelalesi doğa harikuleyti.
Doğubayazıt(Ağrı'nın ilçesi) gün batımındaki kasvetli görüntüsüyle, Ağrı dağının arkasında yükselmesiyle, İshakpaşa Sarayı'nın ona tepeden bakmasıyla, büyük ve heybetli bir ilçe.
Kadim dostum Artur'un uçağı icat edene ve havaalanı yapanlara karşı iyi dileklerini
şimdi daha iyi anlıyorum.
Şunu anladım, benim İngilizcem pilot ingilizcesi.
Aktarma, aktarılırken arkadaşınla görüşürsen tadına doyulmayan bir şey.
"Amma, gine de güzeldir Antalya!" Tarık Akıltopu