bizim evde koridorda bir portmanto var tamam mı? (herkes buna ''portmanto'' mu der bilmem ama şu montların asıldığı bi kaç bölmesi olan ahşap oluşum) bu portmantonun evdeki terliklerin konulduğu bölmesi var, dışı aynalı. onun o aynalı kapağını açtığında habaaaooww bi böyle leş gibi diyeceğim ama leş kelimesini bu işe bulaştırmadan da tarif edilebilecek, böyle bütün gün gezmişsin ayağında yünlü çorap ve bot, hatta 2 gün yıkanmamışsın, belki hava da çook sıcak olmuş öğlen, ayakkabıyı çıkarınca gelen buram buram kekremsi bi koku aynen bizim dolaptan geliyordu, hep gelirdi. hatta bi sürü ayak kokusu karma albüm yapmışçasına. o terlikleri de giyen yoktu aslında. neden kokarlar bilmezdik. derken bi kaç gündür koku kesildi. meğerse anacuğum yıkamış onları makinede. o orjinal koku artık kalbimde yaşıyor. fırk , hühü .
. . . . .
geçen paragrafta tamam mı demişken bir anım aklıma geldi, anlatayım. geçen sene bir histoloji dersinde öğretim üyemiz, sınavda çıkmış olan sorularda aklımıza takılanları, istek ve görüşlerimizi belirtmemizi istemişti. ben de iyi o zaman dedim içimden, bir anlatım bozukluğu olduğunu düşündüğüm, ki o sebepten yanlış anlayarak yanlış yaptığım soruyu dile getirmek istedim.
- hocam ! sınavdaki bi soru vardı bence anlatım bulanıklığı vardı net değildi
- hangi soru
- (soru pratik sorusu olduğu için sınavda çıkan görüntüyü aktaracaktım) hocam şimdi (jestlerini kullanan) şu bazal membran diyelim, onun üzerine tektorial membran oturuyo, ama korti organının üzerine de bazal membran oturuyor taaam mı?
- (sınıf) zuahzuahuausgauhzudasıjhd
hocayla tamam mı, bak şimdi falan muhabbetine girmek sınıfı güldürmüştü tabi. aslında soruda şu neyin üzerine oturur gibi bir şeydi. ben kimin kimin üzerine oturabilceğinin bi kaç versiyonunun olduğunu açıklayacaktım, tabi benim soru güme gitti. çünkü hoca da kopmuştu hehe
. . . . .
ince bir kazak aldım, çok mutluyum. rengi mor. moru seviyorum. hislerim beni korkutuyor bazen. haha. yok be ne korkcam . . .
. . . . .
geçen paragrafta tamam mı demişken bir anım aklıma geldi, anlatayım. geçen sene bir histoloji dersinde öğretim üyemiz, sınavda çıkmış olan sorularda aklımıza takılanları, istek ve görüşlerimizi belirtmemizi istemişti. ben de iyi o zaman dedim içimden, bir anlatım bozukluğu olduğunu düşündüğüm, ki o sebepten yanlış anlayarak yanlış yaptığım soruyu dile getirmek istedim.
- hocam ! sınavdaki bi soru vardı bence anlatım bulanıklığı vardı net değildi
- hangi soru
- (soru pratik sorusu olduğu için sınavda çıkan görüntüyü aktaracaktım) hocam şimdi (jestlerini kullanan) şu bazal membran diyelim, onun üzerine tektorial membran oturuyo, ama korti organının üzerine de bazal membran oturuyor taaam mı?
- (sınıf) zuahzuahuausgauhzudasıjhd
hocayla tamam mı, bak şimdi falan muhabbetine girmek sınıfı güldürmüştü tabi. aslında soruda şu neyin üzerine oturur gibi bir şeydi. ben kimin kimin üzerine oturabilceğinin bi kaç versiyonunun olduğunu açıklayacaktım, tabi benim soru güme gitti. çünkü hoca da kopmuştu hehe
. . . . .
ince bir kazak aldım, çok mutluyum. rengi mor. moru seviyorum. hislerim beni korkutuyor bazen. haha. yok be ne korkcam . . .