bir zamanlar -ki o zamanlar benim küçük olduğum zamanlar- bazı olguları, oluşumları, terimleri bilmezdim. aslında bilmediğim şeyleri araştırmayı seven biriydim ama onları böyle biri anlatsa iyi olurdu ya da ne bileyim dişime göre kafamda şekillendirecek bilgileri bulamıyordum. daha sonra zaman biraz biraz öğretti bunları. hayatın içindeki sohbetler, haberler, duyumlar, öğretim görevlilerinin anlatımları vb. zamanla yoğurdu beni. bunlar nelerdir mesela; siyasettir, salt çoğunluktur, monarşidir, ekonomi kalemleridir, devaluasyondur, gayri safi milli hasıladır, bayındırlık ve iskan bakanlığıdır, tüzüktür, kanun hükmünde kararnamedir vb. yani pek bilmezsiniz de irdeleyisiniz de içinizden pek gelmez aslında. ama zaman bunlar hakkında şöyle şekillendirecek bilgiyi bana verdi(galiba hepimize de veriyor). bi de bakmışım bir şeyler bilmeye başlamışım bu konularda. konuşacak kadar olmasa da anlayacak kadar biliyorum(hep lisan için kullanılan bi tümce olsa da bu, burada da iyi gitti). ama gelin görün ki hala şu "borsa"yı anlamıyorum. bi gün aşina olduğum bi yerinden gireceğim(ki bazen teğet geçtiğimi düşünüyorum) ve yüzeysel bi şekilde fikir sahibi olacağım sanırım. hayatın borsayı biz insanlara öğrettiği yaş ortalama kaçtır, benim kafama ne zaman girecek, onu merak etmekteyim hala . . .
2 yorum:
borsaya önce ayılar ve boğalardan başla.. heheh :))
bir gün alalım karşımıza bizim okuldan iktisattan birini -ama kafadengi efendi birini- anlat birader diyelim bir öğrenelim yeri gelince 2-3 laf edelim böyle olmuyor
Yorum Gönder