"Ustam borcum ne kadar?" dediğimde "2 lira" cevabını aldım bisiklet tamircisinden. Beklediğim düzeyde bir cevaptı, bu yüzden bozukluklarım hazırdı. "Buyrun" diyerek bozuklardan oluşan 2 lirayı uzattığımda "Hep bozuk veriyorlar ya!" diye sinirlendi. "Lan arkadaşım, 2 lira diyorsun, ne vereyim lan!" derken içimden "5 lira vereyim mi?" cümlesi çıktı benden. "Ver ver" dedi. Demir paralar yüzünden isyan eden insan türü ile de tanışmış oldum. 1-2 km sonra arka tekerin inmesiyle birlikte yakında bisikletçi vardır heralde düşüncesi kaplasa da beynimi, bu düşünce çok uzun sürmedi zira memleketimde bisiklet kullanıcısı mı vardı ki, tamircisi her köşe başında bulunsun? Bisikleti elimde taşımak suretiyle tekrar isyankar bisikletçime vardım. Bir 2 lira daha istedi. Bu sefer bozuk verdim. Zaten sıcağın böğründe yürümüşüm, çekemem bisikletçi afrasını tafrasını. Neyseki arada sırada lastiklerine hava istese de pek sorun çıkarmıyor eski bisikletim. Yaklaşık 4-5 vites değişimine olanak verse de bunu hoş karşılıyorum. Özellikle arkadaşım, bisiklet dostu Onur Beyin yaşadıklarından sonra... Onun bisikletçisi de az isyankar değilmiş, sorduğu "Bu bisiklete sadece biniyor musun?" sorusundan bunu anlayabiliriz. "Arada sırada hiç bakım yaptırmadın mı hayvan herif?" anlamına gelen bu soru üzerine, zincirin komple değişmesi gerektiğini belirtmiş olan bu bisikletçi, zinciri dediği gibi komple değiştirmesine rağmen zincirin zorlu koşullarda atmasına derman olamamıştır. Yokuşta zinciri atmış bisikletini ters çevirerek elleri simsiyah olması bahasına uğraşan arkadaşım hala gözlerimin önünde. Durdukyere selesi kalkıyor Onur'un, buna değinmek bile tatsız. Bisiklet tamircilerine sesleniyorum: Kendinize biraz çekidüzen verin, arabalara ve yayalara teğet geçerken bizi yarı yolda bırakmayın...
Gündüz, araba koltuğuna oturduğumda sırtımdan ter boşalmasını önleyecek bir teknoloji arıyorum. Antalyada yaz güneşi altında saatlerce beklemiş bir otomobil için bunu gerçekleştirmek zor olsa da, 2011 yılındayız artık bunu da ben düşünmemeliyim değil mi? Otomotiv sektörüne sesleniyorum: Ayağınızı denk alın, Antalyada öğle vakti test sürüşüne bekliyorum hepinizi, hem erimiş asfalt da görmüş olursunuz...
Sanırım bir tane karpuzlu sakızı bir orta boy karpuz kullanarak yapıyorlar (meyve oranı hacmen %100000). Nasıl yoğun bir tattır bu arkadaş, salyam klavyeye akıyordu az daha...
Gündüz, araba koltuğuna oturduğumda sırtımdan ter boşalmasını önleyecek bir teknoloji arıyorum. Antalyada yaz güneşi altında saatlerce beklemiş bir otomobil için bunu gerçekleştirmek zor olsa da, 2011 yılındayız artık bunu da ben düşünmemeliyim değil mi? Otomotiv sektörüne sesleniyorum: Ayağınızı denk alın, Antalyada öğle vakti test sürüşüne bekliyorum hepinizi, hem erimiş asfalt da görmüş olursunuz...
Sanırım bir tane karpuzlu sakızı bir orta boy karpuz kullanarak yapıyorlar (meyve oranı hacmen %100000). Nasıl yoğun bir tattır bu arkadaş, salyam klavyeye akıyordu az daha...
2 yorum:
bisiklet başkadır abi, sırtı terletmez en azından püfür püfür.. haber de vermiyonuz bu arada gençler :))
organize olalım, vereceğiz.. ;p
Yorum Gönder