25 Mart 2010

Doyurma geleneği

dün - dersler bitti, asansöre yanaştık. yaklaşık 2 saatlik bi süre vardı halı saha maçına. karnım çok acıkmıştı. fakat maç sırasında yediklerin ağza gelip 5. dakikada tıkanmamak için -reflüden öte bir olgu- tıka basa karnımı doyurmamalıydım. son dersten önce atıştıran diğer arkadaşlar benim "alt katta pide yiyelim, lahmaacun yiyelim olm!" teklifimi serin kanlılıkla karşılıyorlardı. oysaki benim beklentim benim gözümdeki kıvılcım ile büyük bir ateş oluşturmak, o ateşi ateşten gelen bi lahmaç ile taçlandırıp söndürmekti. ama yılmadım. delüğanlıları darlamaya başladım. biliyordum ki sağlıklı bir türk erkeği, 1 saat içnde kallavi bi yemek yemediyse, iyi pişmiş bir et yemeğine gerekli ısrar edildiği takdirde hayır diyemezdi. aslında eren bey de lahmacun talebine olumlu bakıyordu. "off abi şöyle 1 lahmacun yeriz hem pek tıkamaz maça kadar sindiririz. ya da abi kaç gündür diyoruz şuranın döneri harika yaa diye ondan mı yesek daha 2 saat var maça zaten ya, ya da bi çorba mı içsek ya hafif şöyle mercimek çorbası. abi ya da ....." şeklinde halı saha öncesi yemek mekanlarına adım atmamızı sağlayacak konuşmamı müthiş bir iştahla yaparken yakınımızda bulunan kavruk tenli zayıf teyze söze girdi "amaaan senin garnın çok mu acıkmış, hep bu konuşii ya" dedi. dedim "evet teyze yaa çok acıktım dersten çıktık zaten". "vallaha evim yakında olsa sizin karnınızı doyururdum çocuklar o kadar içimden geldi vallaaa". "yok teyzem sağolasın yeriz şimdi bi şeyler ya başımızın çaresine bakarız, ev nerde?" dedim. "kepezde yavrum ya şurda olsa ev hemen bi çorba neyin katardım, olmadı bi çay demlerdim kahvaltılık bi şeyler hazırlardım. ah bi karınız olsaydı evde hazır bi aşınız olurdu yavruum" dedi teyzemiz. güldük ve vedalaştık teyzeyle..
bugün - pratik bitmiş, yemekhane yolu bize görünmüş, ilk aşama olarak asansöre binmiştik. dedim "hüseyin agaa, ben çoh acıktım yaa, ne yemek vardır acaba. şöyle bi karışık kızartma olsa yoğurtlu olandan ya da kuru fasulye pilav mı olsa ama geçen gün çıktı ondan ya, abiiii çok acıktım haaa, güzel bi şey vardır umarum yaaa.." derken kafamda ve omzumda hafif darbeli seven bir el hissettim. döndüm bi baktım dünkü kavruk zayıf teyzemiz beni seviyor, "anaam sen yine mi acıktın he. yandan kızarma fasulye sesi geliyor, kim bu dedim bi baktım bizim oğlan hehehe". şaşkınlığı üzerimden attıktan ve güldükten sonra "çok acıktım yine teyze ya, dersten çıktık" dedim. teyze, dünkü tanışmamızı dün yanımızda olmayan bi kız arkadaşa hızla anlattıktan sonra bana döndü tekrar "vala yanımda da yedirecek bi şey yok. ha bi tek lolipop var ister misin yavrum" dedi. "yok teyzem sağolasın biz şimdi yemekhaneye gidiyoruz doyarız zaten orada sağol" dedim.
yarın öbür gün - teyze bana bi tepsi börekle gelirse şaşırmam, şaşırtırım yıh yıh

3 yorum:

Emir Bey dedi ki...

lolipop enteresan olmuş az vugulamışsın

orçay dedi ki...

üstünü başını yokladı teyze, lolipop var dedi, yemek parası verecek sandım ahahhah şaşkınlıktan az vurguladım, bugün yemekten bahsetmedim görmedim teyzeyi ama nerde yemek konusu açsam yanımda o teyze bitecekmiş gibi geliyor :D

Adsız dedi ki...

aslında insanlarımız hepsi böyle sıcakkanlı misafirperver değilmiydi yakın zamana kadar? artık öyle degiller. ama sizde çok acmışsınız :))