30 Ağustos 2006

... tey tey ...

bi kaç gundur alt kattaki komşumuzdan aniden muzik sesi geliyor ve çalan muzik : " hoplaayıver cekirge, zıplaaayıver cekirge, benim canım cekirgeee, pıtı pıtı pıtı pıtı çekirgee " bi insan neden bunu son ses dinler? son sesi geçtim neden dinler? ki bu sarkı her akşam 8-9 gibi çalınmaya başlıyor. bugun biraz daha abartıp bi kaç parça daha çaldılar, "hop hop hop"(oynamak) sesleri geldi. hayır kına gecesi , sünnet , ne bilim ole bişiy de yok ki.. ayrıca komşu(aynı komşu)nun zili çalınca bizim de, bizim zil çalınca komşunun da zili çalıyor(yani zil bozuk).komşuya gelenler de zile 3 defa basıyor!! nasıl bi komşu bunlar?? hayır melodi diiingg daaang dooong diye çalan bi zil.3 defa niye basıyosunuz hasta etmeyin beniii . . . neyse artık kapılara bakmıyorum , protesto ediyorum ;p

29 Ağustos 2006

... yedik ...


bonibonla geçmişe gittikten sonra bu sefer de eksilerden bi animasyon olan "atraksiyon memurları"nı izledim. ezbere bilmeme rağmen hala kopuyorum, hayatım boyunca da izlerken kopacağım sanırım ;p

... işte o an ...

açık büfe kokoreççi-köfteci olur mu hiç demeyin , işte ispatı ! antalyadan gelen bu karede, mobilet motorsiklet karışımı araca asılan ışık kaynagının, saflıgın getirdigi bereketli yiyecekleri aydınlatmasını goruyorsunuz. daha hızlı hizmet ugruna ışık hızını yakalayan orta yaşlardaki koftecinin çabası da kayda dogrusu. { arkada mumbai theme tune çalıyor ;p }

bu karede turk genclerini gormekteyiz.yogun gecen stresli ders sezonun ardında yazını dinlenerek geciren antalyalı gençler, hayattan bi nebze olsun keyif almaya çalışıyorlarken objektiflere bu goruntu yansıyor. arkadan gelen şehrin ışık uzmesi , belki de butun hayatları boyunca taşıyacakları yükün peşlerini bırakmayacagını simgeliyor. { hala mumbai theme tune }

bu karelerin hikayesi için

28 Ağustos 2006

... gnam gnam ...

bugun uzun sure sonra bonibon yedim. buzdolabında buldum ;) benim küçüklüğüm bonibonla geçti, bana abiler hep bonibon alırdı. harfleri de vardı, ki hala varmış. lezzetinden taviz vermemişler. ahh ah cocuklugum ;p ayrıca sütlacın dibini de sıyırdım. sütlü tatlılar zaten favorimdir, bakmayın bonibon sevdiğime ;p uzerine de tarçın dokersin ohhh , hem çikolatalı şeler gibi içini de yakmaz insanın. haa susatmaz mı susatır , agzını süt kokturtmaz mı kokturtur ama hangi besin koku yapmıyor ki sakız diye bir şey var. ne kadar cins tatlılara super diycekseniz diyin ama sutlu tatlılar her zaman tahtını gonlumde koruyacaktır! haa tatlı demişken, künefee offf ismi bile içindeki peyniri agzımda hissetmemi saglıyor. hmmmükkemmel ;p bi de sütlü nuriye vardı baa. acıktım mı ne ?

... patlıcan ...

ilginç bir haber daha :

işte o patlıcan , bu patlıcan

siirt'te kış için hazırlıklarını sürdüren bir ailenin kurutmak üzere aldığı patlıcanların birinin içinden 'Allah' yazısı çıktı.
Siirt'in merkez bahcelievler mahallesi'nde ikamet eden Aktay ailesi yöreye has olan kışa hazırlık için kurutmak istedikleri patlıcanın içinden çıkan Arapça 'Allah' yazısını görünce gözlerine inanamadı. Aktay ailesinin reisi Fuat Aktay gördüğü manzara karşısında duygulandığını bildirerek, eşinin aldığı dolmalık patlıcanların birinden bu yazının çıktığını kaydetti.'
bu Allah yazılı şeyler bayaa oldu. ark soledi bi akrepte varmış bi ara, ben de fasulyede mi bezelyede mi oyle bi yerde diye duymuştum bi zamanlar, sonra ellerimizi birleştirince de oluyrmuş denirdi eheh. yani bu surup gidiyor da hayırdır inşallah ;p

çentik : haberden altı çizilmesi gerekenler "kişinin gordugu manzara karşısında duygulanması" ve "patlıcanların dolmalık olması" bence !? ;)

. . . patlıcan deyince aklıma yıllar once migrosta emir beyle yemek yerken birinin ensemi kesmesi ve " çok yeme , patlıcan ! " demesi geldi.daha sonra " aaa o değilmiş , hihahoyt " diyip gulerek gitmişti bir grup insan. o gun bugundur patlıcan kelimesi bana bunu hatırlatır ve ensemde bir sızı hissederim . . .

27 Ağustos 2006

... bir gezegenin dramı ...

gecen gunlerde ogrendigim bir haber beni derinden etkiledi sizi de etkiledi mi bilmem ama detaylar için buyrun "plutonun" son halini:
Çek Cumhuriyeti nde bir araya gelen bilim adamları, uzun tartışmaların ardından Plüton’un "gezegen" statüsünden çıkarılmasına karar verdi. Böylece Güneş Sistemi’ndeki gezegen sayısı 8’e indi. Plüton için "cüce gezegen" tanımı getirildi.
PRAG’da 14 Ağustos’ta toplanan bilim adamları, Güneş Sistemi’nin dokuzuncu gezegeni Plüton hakkında son kararı verdi: "Plüton artık gezegen olarak tanımlanamaz...";/Uluslararası Astronomi Birliği’nin toplantısına katılan saygın bilim adamları, uzun tartışmaların ardından "gezegen" tanımının ne olduğu üzerine anlaşmaya vardı. Yeni tanıma göre kendine ait net bir yörüngesi olmayan Plüton, artık gezegen olarak kabul edilmeyecek. Plüton’un yörüngesi, Neptün’le belirgin biçimde kesişiyor. 1930’da keşfedilen Plüton’un gezegen sıfatının geri alınmasıyla Güneş Sistemi’ndeki gezegen sayısı 8’e düştü. Güneş Sistemi’ndeki gezegenler artık şöyle sıralanıyor: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün.Eğer Plüton, gezegen olarak kabul edilseydi, Güneş Sistemi’nin dışındaki "Kuiper Kuşağı"nda yer alan ve Plüton’dan daha büyük bazı gök cisimleri de gezegen statüsüne alınacaktı. Böylece gezgen sayısı 12 olacaktı. Bilim adamlarının yeni "gezegen" ve "cüce gezegen" kavramları şöyle:
YENİ GEZEGEN TANIMI Kendi çekim kuvvetinin etkisiyle yuvarlaktır.Güneş’in etrafında döner.Yörüngesi diğer gök cisimlerinden arınmıştır.
CÜCE GEZEGEN TANIMI Kendi çekim kuvvetinin etkisiyle yuvarlaktır.Güneş’in etrafında döner.Yörüngesi diğer gök cisimlerinden arınmamıştır.Uydu değildir.

çentik : pluton gezegen olsa da olmasa da biz onu gezegen oldugu için değil , asil duruşu ve güneşten uzak özgür takılışı için sevmiştik. bu gezegen tartışmaları bizi bu sevdadan alıkoyamaz ;p
çentik 2 : uzaya karşı hakkaten ilgim ve de bilgim fazladır , uzay havadisleri ilerde devam edecek

20 Ağustos 2006

... pazarlığı doruklarda hissetmek ...

geçen gece liseden uğur umut ve ugurun kuzeni olmak itibariyle 24 sularında sahile indik. tabi önce bira aldık bizim mahalle marketinden.ben pek para almamıştım demir paralar vardı bi tek(ki hepimiz aslında az para gelmişiz).sonra kokoreççiden köfte falan almak geldi aklımıza.köfteci aramaya başladık, bizim bildigimiz kavşaktaki kofteci artık yoktu.uğur beyimiz jolly joker'in(bir yer adı;p)civarında vardı sanırım dedi.her araba farını kofteci sanmamızın ardından hakkaten ilerde bi ışık uzmesi bize kofteciyim ben der gibi parladı.bu noktaya kadar her şey normal.
bölüm 1 - kofteci kofteciye vardık ve olaylar gelişmeye başladı:
orç&umut : abi kolay gelsin ...
kofteci : saool gençler , nassınız ?..
orç(az para oldugu için sorar ki civar kofteciler turistik yer diye fiyatı abartırlar) : abi ne kadar?
kofteci : 3 abim niye soruyosun dün 3tü bugun de 3 ...
(gençler şaşkındır,orç seri cvp savurur) orç : belli olmaz abi zam gelmiştir belki ahaha
kofteci : yok gencler hadi oturun (yandaki masa ustundeki baharatları,salata ve soğan söğüşlerini gostererek) acık bufe gencler hadi buyrun
gencler samimiyete şaşkındır.. orç : abi 3 yarım ekmek di mi?
kofteci : oglum dun geldiniz niye soruyosunuz !..
orç : geldik mi???...
kofteci : geldiniz işte 4unuz oturdunuz surda yauu aaaa...
orç&umut : haa geldik canıım dogru
kofteci : sizin kafa iyiydi ama ben ayıktım ogluum...
(biz aramızda fısıldaşarak oturmaya karar verdik ki daha once gelmiş insanlar(!) olarak umut 10 kapatacagımızı soyledi hesaabı)nese yedik eglendik bayaa salataya da abandık iş hesap odemeye geldi ve ist'te pazarlık yetenegi edinmiş umut bey kofteci amcamızla bi cıkıs muhabbeti yaptı , 10a bagladı hesabı.boylece 1er bira parasını da cıkardık.
bölüm 2 - market ama hikaye burda bitmedi , yine bizim mahalle marketine geldik. anca 1er bira paramız vardı. umut torbaya cips ve 2 kuruyemiş de attı. ben bunları beleşe getiririm dedi. ve kasada abi bu paraya olur be falan dedi ;p ama nasıl dediyse ikna etti(gerci ugurun da marketçi abilerle samimi olması onemli etkenlerden biriydi) ve cerezler beleşe gelmiş mutlu mesud sahile gittik. guzel bi gece geçirdik...sunu ogrendim ki istanbul insana pazarlık yeteneği kazandırıyor cunku bu umut boyle değildi sonradan boyle oldu.
-nasıl oldu? anlamadım?
-pazarlıkçı oldu canım ;p . . . . .

çentik : uğur'da mobil köftecinin fotosu var , bi ara vercek bekleyin sabredin ...

18 Ağustos 2006

... pazara kadar ...

gunlerden cuma. yine pazar var ve ben gittim. ilginç goruntuler oluyor pazarda.ben ucuz ve seçebilme imkanım oldugu bir domatesçi aradım başta.ucuz yapanlar seçtirmiyordu.50 kuruşa buldum.seçerek alıyorum,domatesçi amca da önümde bişiylerle ilgileniyor sessiz sakin.torbayı nerdeyse doldurmuşken amca patladı : 'peşyüpeşyüzpeşyüööz'..demekki amca enerji depoluyomuş. ben verdim torbayı amcaya '3 kilo eder mi ki' dedim. amca koydu bi türlü torba olan kefe düşmüo.amca eklio domatesi hala düşmüo.megerse kasaya takılıyormuş,amca farketti ve 3 kilo domatesimi verdi(3 kiloya tamamlarken bi tane dandik domates katmıştı,daha sonra onu çıkardı pek sevindim).biber ve soğan da aldım.bu sıralarda kagıtlara yazılan yazılara takıldım:
' %98 tatlı biber '
' malatyadan kaysi '
' domatesin faydaları saymakla bitmez ' vb... pazar da böyle bir şey işte ;p

... metro !? ...

dolmuşta ilerliyoruz, yolcu almak için durduk. bi bey (kel, gobekli bi amca) kafasını kapıdan içeri soktu:
- metro'dan geçer mi?... herkes şaşkındı.antalyada metro yoktu.metro diye bi yer de yoktu.amca tekrarladı 'metro,metro..'. daha sonra eşi arkadan atıldı:
- ay ne metrosuuu. migros migros.. ilahi.. dedi ve eşinin sırtına hafif dokundu. şen çiftimiz migrosa gelinceye kadar tebessum ettiler.
-mutlu son-
çentik: fotonun konuyla alakası yok , ama ben cekmiştim enteresan bi kız fotodaki ;p

... serbest ...

geçen gunlerde sinemaya 'the dark' isimli filmi izlemeye gittik. kendisi korku filmi olup senaryosu tahmin edilemeyen bi film oldugu için takdire şayan notu almıştır benden.ama konu film değil.salona gectik oturduk.yanımıza bi çift oturdu.hem biz rahat olalım hem onlar diye arkaya gectik(ki en arka sıradır orası). daha sonra bizim gercek yerimize de baskaları oturdu.dedik heralde burası boş olcak, rahatladık biraz derken yaşları ortalama 15(14 bile olabilir) 6 kişilik genc grubu geldi.nese pek ses etmedik kalktık ön tarafta bi yere geçtik.sonunda ışıklar karardı, film başladı. bu toy genç grubu(cocuk da denebilir) basladılar konuşmaya gülmeye eglenmeye!guzel sahnelerde çığlık atmalar ardından kahkahalar..bütün salon sinirlenmeye basladı(ki ben bile toleranslı olmama ragmen sinirlendim)! bi sıra önde tek basına oturan karizmatik abi dönüp dönüp pis bakışlar attı gruba ama grup bi ilerleme kaydetmedi,devam etti neş'esine. daha sonra abimiz hızlıca kalktı arka sıradaki çorçocuga işaret parmagını uzatarak otoriter ses tonuyla 'düzgün durun!' şeklinde ayar verdi.çocuklar biraz sessiz olduktan sonra ugultular tekrar filizlendi.. araya girdi film. abimiz hızlıca çıktı, ardından görevli içeri girdi,arka sıraya gitti.
- salondaki herkes seslerinizden rahatsız oluyormuş. eger devam edecekseniz sizi dışarıya alayım ! gençlerin arasındaki tiki özentisi kızlar:
- yaa tamam gülmek yanlış olabilir de çığlık atmak da mı yasaak, içimizdan geliyo sonuçtaa yanı,korku filmında çığlık atabiliriz di mı yanıı ...
bu saçma cevabın ardından eleman cevap vermeye tenezzul etmedi zaten.salondaki bi teyze de 'korku filmi mi izliyoruz komedi mi!' diye haykırı verdi bi kaç saniye sonra. filmin 2. yarısında rahat ettik. huzurlu bir korku filmi izledik ;p

17 Ağustos 2006

... ismail ...

eskiden lombak okurken oky'nin ve alpay erdem'in yaptıklarını okumazdım çünkü çok balonlu oluyorlardı.sıkar gibi geliyodu.ama okynin yaptıgı cihangirde bi evler artık favorim oldu.artık alpay erdemin yaptığı ismail(hasta ruh)da beni benden alıyor, koparıyor. eski sayılara bakarken çok komik bi bölüme rastladım. sizlerle paylaşamadan edemiciim.
---muhabbet ismail(hasta ruh) ile amcası arasında geçmektedir---
-ismail yeenim tlfnun calıyo galiba !..
-Allah Allah kim bilir kim arar ki lan beni!?..
. . .
-Allah arıyor !!!..
- ismail yegenim acsana su tlfnu!..koskoca Allah arıyo sen tlfnu açmıosun yaa!..
-yaa amca dogru soyluosun da ya kotu bişiy soylerse!..
-lan oglum niye kotu bişy soylesin!?öyle bi insan degilsin ki sen!..30 gun oruç bile tuttun!..belki de tebrik etmek için arıyodur, olamaz mı?!..
-29 gün !
. . .
-nası 29 gün?!
-yaa anla işte! bi gün çok acıktım yedim orucu! dolapta sarma vardı onu yedim,bi de tenk vardı onu içtim!..
. . .
-tüü senin kalıbına sıçiim e mi!..
-yaa amca n'apıosun sen yaa?!..kendine gel biraz a.k.!...
-ulan 50 yasında adamsın utanmıo msn lan sen oruç yemeye?!..
-yaa acıktm diyorum sana anlamıyo msn sen?! acıktım diyorum aaacıktıım! aclıktan olse miydm yani!hayret bişiy yaa hem o gece ztn sahurda da dogru duzgun bişiy yememiştim !.. hem madem o kdr biliosun,sen aç o zmn tlfnu!..madem o kdr knşmasını biliosun!..aha tlf orda!..buyur!hayret bişiy yaa onune gelen bana yukleniyor! bir insanın uzerine bu kdr gelinmez ki canım !..
-yaa bi saniye yaa!..sana gelen tlfnu ben nie acıyomşm?sana gelmş tlf sen acıcaksn bana gelmemiş ki!..brz sorumluluklarınn bilincinde ol a.k. bee!..
-yaa bırak yaa bırak!..korkuyorum demiyo da ogretmen kesilio basıma! yok sorumlulukmuş yok bilinçmiş!..
-ben senin gbi oruç yemedim ki korkayım oglum!..aslanlarr gbi tutmşm orucumu 30 gun yapmşm vazifemi!..Allah'ın iznyle seneye de hacca gidiyorum, dort dortluk musluman oluyorum!...
-e aç o zmn tlfnu madem ki korkmuosun!..niye acmıosun o zmn tlfnu korkmuosan!?hem ayrıca bakıyorum 2 dakkada hacı baba oldun Allah'ın gozune girebilmek için!.. yasar nuri ozturk oldun!beyaz hoca oldun a.k. bakıyorum !....
. . .
çentik : bir sayfa daha devamı var ama bu kadar yazmak kafii geldi [zira elim koptu] isteyene sonunu anlatırım >:)
çentik 2 : foto koycam ama hata vermekte . . . halledecegim umarım . . .

16 Ağustos 2006

... derlenme - toplanma ...

pc bozuk , can sıkılıyordu. akla lombak ve kemik dergilerimi kronolojik sıraya koymak geldi-ha niye boyle bir şey gelir bilemen ama psikolojik gudik bişi sanırım-. bayaa bi olmuş koleksiyon moduna geçmişler. ben ilerde bi duvarı onlarla süslemeyi düsünüyorum, hoş bir tasarım olur sanırım. neyse daha sonra onların arasında gazete küpürleri buldum, laf arası adamı bihter abiye ait küpürlerdi(shockhaberde yayınlanan şeyler ki basta tek gazetedeydi sanırım).
baktım okudum koptum, canınız cekmiştir diye biraz nostalji yapiim :
"değişik bir yerden gireyim sana..." erman t. şansal b.'ya
"turkiye 60 milyon, 20 milyonu ist'da,demek ki Türk kızlarının %40ı ist'da..." alişan
"ben Can Bey'i elmaya benzetiyorum. cunku elma en cok sevdigim meyvedir. en cok sevdiğimi, en çok sevdigim meyveye benzetiyorum..." petek dinçöz
"hayırlı vilayetler..." ziya şengül istanbul valisine
(bjk-prag maçı) spiker : zaman geçmek bilmiyor değil mi?
ömer üründül : geçmez !...

... kahvaltı ...

pc bozuklugu yuzunden internet aleminden uzak kaldım fakat bayaa hızlı geri döneceğim sanırım. 1 hafta önce yaptıgım kahvaltıyı sizle paylaşmak istedim. az ama öz bi kahvaltı(kimilerine çok da gelebilir ama erkeklerin yeme kapasitesini baz aldım ben). marifetli olmanın ne oldugunu görüp fotosunu çekmeden edememiştim ;p hafif bulanık oldugu için olanları sayiim : ekmek üstü naneli kaşar (fırında eritilmiştir), domatesli sucuk(boyle ekmek banmalık), domates dilimleri, biber(c vitamini kaynağı), bir fincan çay.
çentik : fincan da yakıyo hani ninca kaplumbağalı
çentik 2 :hatta donatello bakınız
çentik 3 : ben rafaelci'ydim, fincan yanıltmasın

07 Ağustos 2006

... 2 resim arasındaki ortaklık ...

bir cafede otururken can sıkıntısı nedeniyle kenardaki sosyete dergilerinden birine bakakoyulduk.sayfaları hızla gecip fotograflara goz gezdirirsin, eglenirsin, işte o faaliyet . daha sonra dergide alt alta 2 fotograf gozumuze ilişti. acaba bu ortak karakter kimdi? amacı neydi? sadece cevresi geniş olan bir şahıs mıydı? yoksa şahsına munasır biri miydi!? çözemedik ...

05 Ağustos 2006

... mantarcı teyze ...

pazara gittim canım mantar cekti derken mantarlar gordum.mantarcı teyzenin yanına gittim.teyze kimi mantarları posete koymuş kimileri dısardaydı.su iletişim gecti aramızda:
- teyze su posetler ne kadar?
- 2 melyon evladım
- peki kaç gram?
- yrm kilodan fazla amma bi kiloya varmaz
- iyi aliim ben onu
- kçk mu olsun byk mu
- ıı kçk olsun... derken parayı uzattım hatta bozuk ayarladım verdim teyze de mantarı uzattı derkenn..
- ogrenci msn sen?
- evet tiyze burda okuom ben
- al o zmn sana brz daa koyiim ogrenciymişsin bak, dedi ve teyze bi avuc mantar daha koydu. benim soylediklerim dogruydu ama teyze dısardan gelip burda okuyan bi ogrenci sanmıştı beni.mantarları aldım gittim.eve geldim yedim.acaba dogru mu ettim.nsl bogazımdan gecti?reddetse mydm? yok yok bole iyi oldu, hatta afiyet bal şeker oldu :)

çentik : fotodakiler kültür mantarı deil ben kültür mantarı aldım, fotodakiler kültürsüz cahil felan
çentik 2 : oudemansiella mucida bu yandakiler ;p